Bitlis, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Antik dönemdeki yerleşimlerden günümüze kadar uzanan tarihi, şehri eşsiz kılmaktadır. Şehirdeki tarihî kalıntılar, Bitlis’in eski zamanlardaki önemli rolünü gözler önüne serer.

Bitlis’in tarihi, milattan önce 3000’lere kadar uzanır. Şehir, Urartular, Persler, Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük medeniyetlerin etkisinde kalmıştır. Bu medeniyetlerin izleri, özellikle şehirdeki yapılar ve taş işçiliğinde kendini gösterir. Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin etkileri, Bitlis’in önemli yapılarında, özellikle cami ve medreselerde açıkça gözlemlenebilir.

Bitlis’in kültürel mirası da oldukça zengindir. Yöre halkının geleneksel el sanatları, halı dokuma ve taş işçiliği gibi el emeği ürünleri, bölgenin tarihini yaşatan unsurlar arasında yer alır. Ayrıca, Bitlis’te geleneksel müzik ve halk oyunları da oldukça yaygındır. Bu kültürel zenginlik, şehri ziyaret edenlere hem görsel hem de işitsel bir şölen sunar.

Bitlis’in en eski ve önemli yapılarından biri de Bitlis Kalesi’dir. Şehir merkezinin hemen üzerinde bulunan kale, tarihî bir öneme sahiptir. Selçuklu dönemine ait olduğu düşünülen kale, hem askeri hem de yönetsel bir merkez olarak kullanılmıştır. Bitlis’teki bir diğer önemli yapısı ise Ulu Cami’dir. Bu cami, Selçuklu döneminin en önemli örneklerinden biridir ve oldukça zarif bir mimariye sahiptir.

Bugün, Bitlis’in tarihi mirası hala korunarak nesilden nesile aktarılmaktadır. Geleneksel Bitlis evleri, taş yapıları ve sokakları, şehirdeki tarihî dokuyu oluşturan unsurlar arasında yer alır. Geçmişin izleri, şehirdeki günlük yaşamla iç içe olup, Bitlis’in kültürel zenginliğini daha da gözler önüne serer.